Anne karnında başlarız istemeye… besleniriz, ısınırız, 36-37 derece sıcaklıktan 26-27 derecelik bir dış dünyaya çıktığımızda zorluklar başlamıştır aslında… bizi ısıtan o annenin bakımına ihtiyaç duyar, bakmazsa ölürüz.. Öteki olmazsa ölen, o olursa her şeyini alabilen bir varlıktır insanoğlu.. iste bebeğin doğumuyla birlikte başlayan bu sürece primer narsisizm denir. Bebek ister anne verir.

Peki nedir bu narsisizm? En kısa tanımıyla kişinin kendi kendini sevmesidir. Kendiliğe duyulan saygıdır. Potansiyelini kabullenen, kullanabilen, daha az kaygılı insanların narsist olduğu söylenebilir yani bilinenin aksine narsisizm olumsuz bir durumu ifade etmediği gibi doğal ve tüm insanlığa ait, olağan bir ihtiyaçtır.

Toplum tarafından kendini beğenmişlik ile ifade bulan yapı narsisizmden farklıdır. Buna narsistik yapı denir. Kişinin sağlıklı olan kendini sevme durumunu abarttığı ve insanlara karşı ulaşılmaz tavırlar içersinde olan kişiler narsistik bir yapılanma gösterirler.

Kişinin öncelikli hedefi başkaları tarafından yüceltilmek, imrenilmekse, kişi, sosyal paylaşım sitelerinde kendini olduğundan farklı gösteriyor, ordaki ilgiyle mutlu oluyor yada ilgisizlikten dolayı çökkünlük yaşıyorsa ciddi narsistik yapılanmadan bahsedebiliriz. Fakat bu durum tam olarak bir hastalığı belirtmez, daha çok psikolojik bir sorundur. Hastalık kişinin işlevselliğini bozan durumlar için belli kriterler dahilinde ortaya konan ve genelde narsistik kişilik bozukluğu yada narsistik yapılanlamaya bağlı farklı bozuklukların ortaya çıktığı durumlar için kullanılır.

Çevremizde, kendi kendinden adeta büyülenen, kendine zarar verme ihtimali olduğunu düşündüğü herşeye karşı gardını alan, sadece kendisine yatırım yapan insanlar vardır mutlaka. Peki bu kendinden büyülenen, diğer insanları birer tehtit gibi algılayıp kendince sebepler sunarak insanları terkedip sözde yalnızlığı seçenler bir bakıma aşkın kimyasıyla da oynamıyorlar mı aslında?

Modern aşkın tanımından bahsetmek için narsisizmin tüm boyutlarını ele almanın gerekli olduğunu düşündüm. Son dönemdeki bilimsel araştırmalara göre narsistik yapılanmayla ilgili bir artış olduğunu ve erkeklerin kadınlara oranla daha narsistik bir yapılanma gösterdiğini belirtebiliriz. İnsanlar ilişki yaşayamadıklarından, evlilikleri yürütemediklerinden ya da duygusal ilişkilerden şikayet ediyorlar ama bu problematiğin kendilikten kaynaklandığına da ihtimal vermiyorlar…

Toplumun aşka bakışına karşı en popüler yorum çabuk tüketim çağının getirdikleri.. böyle olunca ben de tüketimin neden kaynaklandığına inelim istedim, derin güvensizlik duygularının sebep olduğu yüzeysel tercihlere, başkalarını tarafından yüceltilmenin, beğenilmenin verdiği sahte iyilik hali hakkında biraz bilimsel biraz gözlemsel bir derleme yapmak istedim..

-Kendimize duyduğumuz sevgi ve saygı bir başkasına zarar vermiyorsa,

-İdeal benlik arayışını sonlandırıp kendimizi olduğumuz gibi sevmeye başladıysak

-Bir başkasını da kendimiz kadar sevebileceksek

-Bir başkasına da kendimiz kadar emek verebileceksek

Şimdiki aşkları güzelleştirebilmek için bir şansımız var demektir..

Sevgiler,

Psk. İclal Gözcü